Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | arabuluculuk yapmak | stand between v. |
General | arabuluculuk yapmak | arbitrate v. |
General | arabuluculuk yapmak | compose v. |
General | arabuluculuk yapmak | compone v. |
General | arabuluculuk yapmak | sib v. |
Idioms | ||
Idioms | arabuluculuk yapmak | hold the ring v. |
Idioms | arabuluculuk yapmak | hold the ring v. |
Politics | ||
Politics | arabuluculuk yapmak | mediatize v. |
Politics | arabuluculuk yapmak | mediatise v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (iki kişi arasında) arabuluculuk yapmak | mediate between v. | ||
Secondly, an intermediary could be appointed who could mediate between two parties if a problem arises. İkinci olarak bir sorun ortaya çıktığında iki taraf arasında arabuluculuk yapabilecek bir aracı atanabilir. More Sentences |